Bekletir bir
yıl gelir nisan çıkar taht kavgası
On bölümde
bal çalar ağza geçer Game of Thrones
Filme benzer
her bölüm hepsi soluksuz macera
Seyrine
olmaz doyum, bir iptila Game of Thrones
Heft krallık
içre bitmez bir zulüm, cenk, entrika
Bir demirden
taht’a nâsı taptırır Game of Thrones
Birbirin
yerken kaçar gözden asıl düşmenleri
“Winter is
coming” diyü ilân eder Game of Thrones
Kış gelirse
Akgezenler de eder rağbet ona
Tahtını
çarpar, başında pâreler Game of Thrones
Akgezen-nâm
mavi gözlü hortlamış bir mahluğu
Uş musallat
eylemiş ussuz başa Game of Thrones
Kışla birlik
Akgezen işgal edince ülkeyi
Kırdırır
cümle bırakmaz merd ü zen Game of Thrones
Öldürürsen
ölmez illâ yakmağı mûcibdürür
Ejdehâ
yaksın diyü fehm ettirir Game of Thrones
Nerde
ejderhâ deme üç beyzasın elden ele
Daenerys-nâm bir kula etti nasip Game of Thrones
Âteşe yanmaz
o dilber ejdehâlar annesi
Pes acaib
tali’e dûçâr eder Game of Thrones
Kardaşı kul etti
sattı ol vuhûşun pîrine
Soyluya
vahşîleri uygun görür Game of Thrones
Kul iken
sultân olup ilga edince kulluğu
İşler açtı
bâşına, durmaz rahat Game of Thrones
Herkesin
sulbü alıp gitmiş iken kalmış yalın
Cümle Targaryen soyun yıkmış ona Game of Thrones
Bir kalın
baş Ned Stark vardı, şimâle baş idi
İlk sezonda
urdu gitti kellesin Game of Thrones
Cümle evlâdı
saçıldı dört yana, kaldı yetîm
Zevcesin,
oğlun dahi etti telef Game of Thrones
“Joffrey’ye varcam” diyü çıktı yola Sansa Stark
Bir Lannister çâhına gark eyledi Game of Thrones
Zevci kim
mahsûl-i ensest bir kral Joffrey,
onu
Mâder-i
pür-fitneye ısmarlamış Game of Thrones
Hınzıra
süstürdü Cersei zevcini, katleyledi
Hınzırın
nâmın Kuzen Lancel kodu Game of Thrones
Kardeşinden
üç çocuk peydahladı lakin ona
Gösterüptür
hepsinin fevt olduğun Game of Thrones
Çün boş oldu
Sansa’dan Joffrey alırken nev arûs
Kendi
düğ’nünde içirdi zehr ona Game of Thrones
Tyrion nam bir küçük şeytan, boyundan
aklı çok
Bir suç
isnat etti attı zindana Game of Thrones
Sansa’nın zevci ve gûyâ katiliydi Joffrey’nin
Yine zâ’if
kulları her dem korur Game of Thrones
Bok yolunda
ok atıp şâha firar etti cüce
Nice şâhı
bok yolunda harcatır Game of Thrones
Bir Stannis vardı şâhım diyü hep sürter idi
Her sezonda
bir kral itlâf eder Game of Thrones
Taptı
âteşine hırsın, duhterin kül eyledi
Bir uzun
dilber tiğiyle hakladı Game of Thrones
And içip Catelyn’e, düştü ardına evlâdının
Sansa’nın kûyuna vardırdı onu Game of Thrones
Tarthlı Brienne “yak çerâğı gel halâs
ol sen” dedi
Fayda yok;
bahtı çerâğın yakmadı Game of Thrones
Joffrey, Tyrion, Baelish’e derken
Theon’a vardırıp
Sansa’yı öz yurduna kıldı yaban Game of Thrones
Arya seyyâh oldu ilde ile vardı kim onu
Nîm-kavruk
bir “it”e etti refîk Game of Thrones
Geldi âhir
tengri-yi binbir surat dergâhına
“Kendözünden
geç” diyü telkîn eder Game of Thrones
Kendözünden
geçmeden yüz çaldı âmâ kaldı bak
Vermeden
almak hesabın gördürür Game of Thrones
Genç Bran köt’rümdür ammâ kurda murga hükmü
var
Bir kapı
açar kaparsa ötekin Game of Thrones
Jon Snow piçmiş diyorlar annesi malum değil
İtibarın gün
be gün te’yîd eder Game of Thrones
Tam da cenge
varacakken çıktı buzdan dîvara
Piçle vahşî
dâsitânı söyletir Game of Thrones
Çün bey oldu
der iken süstü yetîm, ihvân ile
Nice beyler
dâsitânı düşmeni Game of Thrones
Çıkmamış
candan kesilmez hiç ümit derler ama
Çıkmışından
dahi kestirmez ümit Game of Thrones
(fâilâtün/fâilâtün/fâilâtün/fâilün)
E.T.
23/02/2016
heft: yedi
içre:
içinde, arasında
cenk: savaş
nâs:
insanlar
düşmen:
düşman
pârelemek:
paralamak, parçalamak
-nâm: isimli
uş: işte
merd ü zen:
kadın ve erkek
mûcibdürür:
muciptir, gerekir
ejdehâ:
ejderhâ
fehm
ettirmek: düşündürmek
beyza:
yumurta
pes: imdi,
şu halde
tali': talih
dûçâr etmek:
uğratmak
ol: o
vuhûş:
vahşiler
pîr: baş,
başkan
ilga etmek:
ortadan kaldırmak, hükümsüz bırakmak
sulp: nesil
şimâl: kuzey
urdu: vurdu
zevce: eş,
karı
çâh: kuyu
gark etmek:
batırmak
zevc: eş,
koca
mahsûl-i
ensest: ensest ürünü
mâder-i
pür-fitne: işi gücü fitne olan anne
hınzır:
domuz
süsmek:
boynuzlamak
peydahlamak:
meydana getirmek
gösterüptür:
gösterecektir
fevt olmak:
ölmek
çün:
mademki, ne vakit ki
nev arûs:
yeni gelin
isnat etmek:
(burada) iftira etmek
zâ’if: zayıf
dem: zaman
itlâf etmek:
telef etmek, öldürmek
duhter: kız
çocuk
tiğ: kılıç
kûy: köy,
mahalle, semt
çerâğ:
kandil, ışık
halâs olmak:
kurtulmak
seyyâh:
gezgin
kim: ki
nîm-kavruk:
yarı kavrulmuş (yarısı yanmış)
refîk: yol
arkadaşı, arkadaş
âhir: sonunda
tengri:
tanrı
kendözü:
kendisi
murg: kuş
te’yîd
etmek: teyit etmek, sağlamlaştırmak
dîvar: duvar
dâsitân:
destan
ihvân:
kardeşler, can dostlar